Bir Çocuğu Sevmekle Başlar Her Şey

Birinci sınıflarımızla gittiğim müze gezisinden dönerken şahit olduğum diyaloglar üzerine düşündüm durdum dün akşam.

“Rüya öğretmeni seviyor musun?” diye soruyor.
“Tabi” diyor.
“Funda öğretmeni seviyor musun? diye soruyor.
“Evet” diyor. “İnsanlar sonuçta.”

Sırf insan olduğumuz için bizi seven tatlı çocuklarımız var bizim. Sadece insan olduğumuz için sevilmemiz gerektiğini düşünen, ayrım yapmayan.

Tüm bu saflık peki büyüyünce nereye gidiyor, neden kayboluyor? Neden büyüyünce sırf insan olduğumuz için kin, nefret, öfkeyle doluyoruz? Dünyayı daha karmaşık hale getiren, hislerini bir çocuk saflığında yaşamaktan vazgeçen “yetişkin”ler haline gelmemizin sebebi ne?

3. sınıflardan bir öğrencim ise; “Birisini mutlu edersen o da seni mutlu eder mi öğretmenim?” diyor. “Evet sanırım” dediğimde, “Ama bazı kişiler nankör!” diyor.

Sanırım 9 yaşında bu duyguyla tanışıyoruz. Hayal kırıklıkları, hoşgörüsüzlükler, yaşadığımız kötü tecrübeler iyi hikâyelerimizin yerine yerleşiyor diye düşünmeden edemiyorum.

Sohbet, aşk konusu ile devam ederken “Aşk nedir biliyor musun?” diye soruyorum ister istemez. “Biliyorum” diyor. Merakla “Nedir?” diyorum; “Güzellik” diyor.

Güzellikleri, sevgiyi, hoşgörüyü öğrenen, içselleştiren çocuklarımızın, ilerde yetişkin olduklarında, dünyaya dokunurken çok daha hassas olacaklarına inanıyorum. Küçük yaşta onların başlarını okşamayı, onaylamayı, yanlarında olduğumuzu hissettirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda şanslıyız ki Açı gibi değerlerine sahip çıkan bir okulda, öğrencilerimiz de bu saflıkla bize dokunuyor ve bu değerleri hepimize hatırlatıyorlar.

Sevgi var ve
Sevgi gerçek…

Yazar Hakkında

Yazarın Adı: Funda Meriç Barış
Unvan: Sanat Öğretmeni
E-Posta: funda.baris@acischools.k12.tr

Bir Çocuğu Sevmekle Başlar Her Şey